← Tüm Blog Yazıları

Büyük Firmalar Gerçekten Vergi Ödemiyor mu?

Ekonomi dar boğaza girdi ve herkes suçlayacak bir şey arıyor. Sosyal medyadaki bazı gazeteciler ve yüksek takipçili hesaplar, büyük firmaların vergi ödemediğini iddia etmeye başladı. Firmaların vergi levhalarını paylaşıp, kurumlar vergisi matrahsız olan firmaların vergi ödemediklerini, yani vergi kaçırdıklarını iddia ediyorlar. Peki, bu ne kadar doğru? Gelin bir göz atalım.

Nurkan BİLMİŞ
Ortalama Okuma Süresi 7 dk.

Büyük Firmalar Gerçekten Vergi Ödemiyor mu?

Konuya başlamadan önce şunu net olarak belirtmek isteriz ki; vergi adaletsizliği ve vergi hukuku, birbirinden tamamen ayrı kavramlardır. Vergi hukuku, işletmelerin ve bireylerin devlete karşı vergi yükümlülüklerini belirleyen yasal çerçeveyi ifade eder. Bu hukuk herkes için geçerli kurallar koyar ve adaletin sağlanması için işler. Ancak, siyasi otoritenin bazı çıkarlar doğrultusunda belirli firmaları kanunlardan bağımsız olarak kollaması veya ilgili firmalar lehine kanunlar çıkarması, vergi hukukunun işleyişiyle ilgili değil; siyasi mekanizmaların işleyişiyle ilgili bir meseledir. Bu tür müdahaleler vergi adaletsizliği olarak algılanabilir ve toplumda haksızlık duygusu yaratabilir. Ancak bu durumlar, vergi sisteminin ve hukukun temellerini zedelemez. Vergi hukuku adil ve şeffaf bir şekilde uygulanmalı; vergi adaleti sağlanırken hukukun üstünlüğü esas alınmalıdır. Şimdi asıl konumuza gelelim ve büyük firmaların vergi ödemediği iddialarını mercek altına alalım. 

Neredeyse Her Zaman İnanılan Bir Safsata: Büyük Firmalar, Büyük Kâr Ederler

Bir firma varlığını sürdürebilmek için sürekli kâr etmek zorunda değildir. Bir firma, şirket kurucularının ve çalışanlarının ücretlerini düzenli ödeyebildiği takdirde, yıllarca hiç kâr etmeden çalışmaya devam edebilir. Gelir-gider dengesinin düzgün hesaplandığı, yatırımların düzgün yapıldığı, personelin refah içinde çalıştığı firmalar hiç kâr etmeden tıkır tıkır işleyebilir. Firmanın bu şekilde işleyişi, devlete vergi ödemediğini de göstermez. Çünkü firma, vergiyi sadece geliri üzerinden vermez. Verdiği vergilerin dışında firmanın istihdam sağlaması bile devletin yararınadır. Türk Havayolları, Petrol Ofisi, Türk Telekom gibi çok köklü şirketler bile kimi zaman zarar açıklayabiliyorlar. Bu durum firmaların iflas etmesiyle sonuçlanmıyor ve bu firmalar çeşitli krediler ve/veya öz kaynaklarıyla bu zararları karşılayıp yeniden kâra geçebiliyorlar. Zaten tohum yatırımıyla başlayan birçok girişim kurulduktan sonraki 2 - 3 yıl tamamen giderlere çalışmak durumunda kalabiliyor. Türkiye'de Martı, Getir gibi teknoloji devleri bu nedenle yıllarca kâr edemedi ve tüm kaynaklarını yatırım için kullandılar. Çünkü büyümek için bazen bu riski almak gerekmektedir.

Kurumlar Vergisinin Giderden Düşülmesi Sadece Firmanın Yararına Değildir

Temel muhasebe bilgisine sahip olan herkes bilir ki devlet, firmanın yatırımları ve bu yatırımlara karşılık gösterdiği giderleri kurumlar vergisinden düşer. Kurumlar vergisinden giderlerin düşülmesi meselesi ise sadece firmanın yararına bir mesele değildir. Devlet, kurumlar vergisini o firmadan düşüp; gösterilen giderin KDV'sini, gider karşılığı başka bir firmadan tahsil eder. Örneğin; firmanızın yıllık 2 milyon lira gideri olduğunu düşünelim. Bu giderler içinde araç kiralama, personel maaşları, ofis giderleri gibi kalemler bulunabilir. Firmanız araç kiraladığında, araç kiraladığınız şirket size fatura keser ve siz de bu faturayı gider olarak gösterirsiniz. Dolayısıyla devlet, araç kiraladığınız şirketten zaten vergiyi tahsil ederken sizin kurumlar verginizden bu gideri düşmenizi sağlar.

Bu sistem devletin vergi gelirlerini optimize ederken firmaların da yatırım yapmalarını ve büyümelerini teşvik eder. Bir firmanın yatırım yapması, yeni projelere girmesi ve işini genişletmesi ekonominin genel sağlığı için kritiktir. Bu yatırımlar sadece firmanın büyümesini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda yeni iş alanları oluşturur ve genel ekonomik büyümeye katkıda bulunur.

Bir teknoloji firmasını ele alalım; diyelim ki bu firma, yeni bir Ar-Ge projesine yatırım yaparak yenilikçi bir ürün geliştirmek istiyor. Bu yatırım, yüksek maliyetler gerektirebilir ve firma, bu maliyetleri gider olarak gösterir. Devlet, ise bu yatırımı teşvik etmek için firmanın kurumlar vergisinden bu giderleri düşmesine izin verir. Böylece firma maliyetlerini düşürerek yeni projelere yatırım yapma motivasyonunu korur ve geliştirdiği yenilikçi ürünleri piyasaya sürererk yeni istihdam yaratır ve dolaylı olarak devletin vergi gelirlerini artırır.

Bu sistem hem firmanın hem de devletin kazanmasını sağlar. Firmanın yatırımları, devletin genel vergi gelirlerinde artışa yol açar ve ekonomik büyümeyi teşvik eder. Dolayısıyla, sosyal medyada dolaşan "büyük firmalar vergi ödemiyor" iddiaları, çoğu zaman vergi sisteminin nasıl işlediğini bilmeyen kişiler tarafından dile getirilen yanlış anlaşılmalardır.


Hantal programından vazgeçmeye ne dersin?
Hemen ücretsiz başla.